8 Eylül 2014 Pazartesi

Kolay Reklamcılığın 25 Yolu

Son yıllarda reklamcılık epey farklılaşmaya başladı. Diline hakim olamayan reklam yazarları daha çok görsel düşünmeye başladılar ve metni alabildiğine hor ve az kullanmaya alıştılar. Bir reklamcılık hocamızın dediği sözü unutmam: “Edebiyatçılar ve reklamcılar dili bozarlar. Çünkü, dili bozup yeniden yapılandırırlar ve böylece dile zenginlik katarlar”. (Nükhet Güz)
Biz reklamcılar gerçekten de dille oynayıp ona yeni anlamlar katmayı seviyoruz. Böylece hizmet verdiğimiz markaların müşterilerinin dikkatini çekiyor, dillerine dolanan söz kalıpları üretiyor ya da varolanları akıllara kazıyoruz. Ancak, reklamcılığı fikir üretme ve bu fikri dil, ses ve görsel malzeme ile sunma noktasında son zamanlarda yaşanan “kolaycılık” reklamcılık mesleğini “kolay iş” sınıfına sokmaya başladı. Bu nedenle de sizlere çok zaman kaybetmeden kolay reklamcılığın 25 yolunu aktarmak istedim. Kolay gelsin.
Kolay reklamcılık 1: Ünlü kullan. Herkes hatırlar. Marka sahibi de reklamın başarılı olduğunu düşünür. Herkes mutlu olur.
Kolay reklamcılık 2: Bir türküyü ya da pop şarkısını reklam müziği yap. Böylece herkesin dilinde olursun. Fikir mikir olmasa da insanlar hatırlar.
Kolay reklamcılık 3: Müşteriyi sürekli yemeğe çıkar, ona hediyeler al. Onu duygusal olarak borçlandır. Böylece her çalışmayı onaylar.
Kolay reklamcılık 4: Markaların genel müdür ya da pazarlama müdürü seviyesindeki insanlarla arkadaş ol. Yaptığınız işe kimse sesini çıkaramasın.
Kolay reklamcılık 5: Yabancı reklamları takip et, onları örnek olarak müşteriye sun. Böylece çalacağın reklamı önceden onaylatmış olursun.
Kolay reklamcılık 6: Müşterinin her dediğini yap. Yanlış olsa bile. Böylece tüm sorumluluğu ona atmış olursun.
Kolay reklamcılık 7: Reklamda müşterinin çocuğunu, torununu kullan. Böylece fikre itiraz edemez. Zaten o da bunu çok ister.
Kolay reklamcılık 8: Müşteriyi mümkün olduğu kadar çok mecrada yayın yapmaya ikna et. Reklamı herkes görür ve iş kötü bile olsa, farketmez. Hatırlanır, bilinir.
Kolay reklamcılık 9: Reklamverenin çevresindeki insanlara da yatırım yap. Çünkü, araştırma niyetine onlara soracak. Yemek, hediye, masaj vs.
Kolay reklamcılık 10: Toplantıya müşteri temsilcisi olarak yanınızda işle alakasız bir “güzel” götürün.
Kolay reklamcılık 11: Toplantı sonrası, müteriyi yönlendirecek bir “abi”ye onları aratın. Abi’nin nasıl bir mevkide olacağını siz bulun.
Kolay reklamcılık 12: Müşterinin de kıyısından köşesinden bulaşmış olduğu bir cemaate, birliğe, gruba siz de üye olun. Toplantıda söyleyin.
Kolay reklamcılık 13: Reklamı Türkiye’de değil, Hawai’de çekeceğinizi söyleyin. Orda sokaktakileri oynatıp ucuza getireceğinizi ifade edin. Yol parası ve diğer giderleri müşteri nasıl olsa Hawai’yi duyunca unutur.
Kolay reklamcılık 14: Müşterinin eşini de sete çağırın. Ona sette makyaj yaptırın. Bu makyajdan tatmin olan eş reklama kesinlikle “iyi” der.
Kolay reklamcılık 15: Reklam işini sizin fikriniz değil, ajansınızın dekorasyonu belirler. Bu nedenle işyerinizi saray gibi yapın.
Kolay reklamcılık 16: Asla reklamverene akıl vermeyin. O kendini Türkiye’nin değil, dünyanın en iyi markası olarak görür.
Kolay reklamcılık 17: Yabancı sözcük kullanmaya devam edin. Bazıları böylece, sizin zeki ve her şeyi bilen reklamcı olduğunuzu düşünür.
Kolay reklamcılık 18: Ofisboy ve çaycı dahil herkesi yaratıcı ekip olarak sayın. Hatta başka şirketleriniz varsa onların çalışanlarını da ajanstan gösterin. Kalabalık olduğunuzu, büyük olduğunuzu sansınlar.
Kolay reklamcılık 19: Toplantıya mümkün olduğu kadar çok kişiyle gidin. Müşteri sizi çok büyük sansın. Size değer versin.
Kolay reklamcılık 20: Hiç işe yaramasa da bir yabancı “network” içinde olduğunuzu ve onlardan çok değerli bilgiler alacağınızı söyleyin.
Kolay reklamcılık 21: “Geçenlerde sayın bakanımız ile…” gibi cümleler uydurun. Müşteri sizi “bir şey” sansın.
Kolay reklamcılık 22: Nabza göre şerbet verin. Odaya girerken “selamın aleyküm” ya da konuşma arasında “mersi” gibi olaylara girin.
Kolay reklamcılık 23: Artık, olay internette ya! İşin bir yerine mutlaka interneti kakalayın. Nasıl olduğu, getirisi önemli değil.
Kolay reklamcılık 24: Ürünü anlattıklarında “inanılmaz” deyin. İnanılmaz bir ürünün reklamı da inanılmaz olmalıdır. Yürüyün gidin.

Kolay reklamcılık 25: Sakın marka olaylarına girmeyin. Müşterinin kafasını karıştırmayın.
Bülent Fidan

Kaynak: http://reklamgunlugu.wordpress.com/